Geçmişten günümüze pilatesin tarihçesi

Geçmişten günümüze pilatesin tarihçesi

Geçmişten günümüze pilatesin tarihçesi. Pilates sporunun kurucu olan Joseph Pilates 8 Aralık 1883 tarihinde Almanya’nın Manchengladbach şehrinde doğdu. Ailenin 4 çocuğundan biri olan Pilates, raşitizm, astım ve romatik ateş gibi rahatsızlıkları bulunan bir çocuktu. Joseph P. ödüllü bir cimnastikçi babanın evladı idi. Annesi ise yine sağlık sektöründe çalışan bir nevi fizik tedavi uzmanı idi. Aileden gelen bu kalıtsal özellikler Pilates’in de sağlık sektörüne olan bakışını geliştirdi.

Geçmişten günümüze pilatesin tarihçesi

Pilatesin tarihçesi

1.dünya savaşı sırasında Joseph İngiltere’de yaşamakta olan bir Alman vatandaşıydı. İngiltere’de bir kampta Joseph düşman olarak ilan edildi. Bu dönemlerde de Joseph Pilates, kendi egzersiz sistemi olan Pilates sisteminin ön hazırlığını yapmaktaydı. Bu dönemde kullanmış olduğu Pilates yöntemi ile savaş zamanındaki hastalık ve yaralanmalar yüzünden acı çekenlere, askerlere hatta göz altı alınanlara kendi bulduğu bu yöntem ile hemşirelik yaptı ve bu durumun onun Man adasına transfer edilmesini sağladı.

Pilates’in gelişimi

1.dünya savaşı sonrası Joseph P. kendi ülkesi olan Almanya’ya yerleşti. Burada Hamburg Askeri Polisi ile beraber çalıştı. 1925 Alman Hükümeti tarafından yeniden kurulan Alman Ordu’suna eğitmen istendi. Bu görevi Joseph üstlendi. Daha sonrasında Joseph, Amerika’ya taşındı. Burada 8.Cadde olarak bilinen yerde kendisine ait bir Kondisyon stüdyosu açmıştır.

Joseph’in açmış olduğu bu stüdyo o dönemde Amerika’da çeşitli dans topluluklarından, yüksek sosyeteye kadar bir çok farklı kesimin ilgisini çekti. Bir çok ünlü Amerika’lı o dönemde Pilates’in stüdyosunda eğitim aldı.

Joseph, daha sonrasında kulllanmış olduğu bu yöntemi yaymak için çok uğraşmış olsa da asla istediği seviyelere getiremedi. Hatta öyle ki 1950’lerde ana tıp ve eğitim camiası tarafından Pilates’in bu çabası ve yöntemi kabul görmeyerek başarısız ilan edildi.

Başarısız ilan edildikten 10 yıl sonra yani 1960’lı yılların başında Joseph’in bu yöntemi ABD ve diğer ülkelerce benimsenerek yayılmaya başladı. Bu yöntem sessiz ve derinden tüm dünyayı etkisi altına almayı başardı. Pilates ise kendisinin bulmuş olduğu bu yöntemin yayılmasından 7 yıl sonra yani 1967 yılında, 87 yaşında iken hayatını kaybetti. Pilates’in ölümü sonrası ABD’de açmış olduğu stüdyo işletilmeye devam edildi. Tüm bunların sonrasında 1980’lı yıllarda Pilates artık tüm dünyaca bilinen önemli bir sağlık ve spor aktivitesi olarak ün kazandı. 1996 yılında Pilates için telif hakkı almak amacı ile mahkemeye başvuruldu ve en sonunda 2000’li yılların başında telif hakkı alındı. Telif hakkının alınmasının sonrasında, pilates kelimesi, Joseph ve Clara (Clara’nın eşi olduğu söylenmektedir. Ancak bu durumla ilgili kesin bir veri yoktur.) tarafından üretilmiş özgün bir terim ve egzersiz yöntemi olarak tescillendi. Tescil işleminin ardından, Pilates kelimesinin kendisine has aletler ile yapılan özel bir egzersiz modeli ile kontrollü bir egzersiz serisi olarak her yerde bu isimle kullanılmasına olanak sağlandı.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
[Toplam: 1 Ortalama: 5]

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir